Türk Hematoloji Derneği (THD)’nin Ege’li kurucu üyelerindendir. 1925 yılında İzmir’in Seferihisar ilçesinde doğdu. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimini İzmir’de tamamladı. 1948’de İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. Bir süre Seferihisar’da belediye tabibi olarak çalıştı. 1952-1955 yıllarında Almanya Tübingen Üniversitesinde iç hastalıkları ihtisası yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra yeni kurulan (1955) Ege Üniversitesinin Tıp Fakültesi Dahiliye Kliniğinde başasistan olarak çalışmaya başladı. O yıllarda Tıp Fakültesinin klinikleri İzmir Devlet Hastanesinde misafirdi. Hastanede kan bankasının kurulmasında görev aldı ve çalıştı.
1960’da doçent, 1965’de profesör oldu. 1963-64 yıllarında Almanya Münih Üniversitesinde (Prof Dr Walther Stich) nükleer tıbba yöneldi. Hematolojide radyoizotopların kullanılması konusunda çalışarak araştırmalarını birinci isim olarak Alman dergilerinde yayımladı. Ayrıca Türkiyede Hb D (Blut 1960) ve Hb H (Blut 1964) konusunda yayınları dikkat çekicidir.
Gastrointestinal kanamanın tanısında radyoizotop yöntemleri (Med. Klin 1964); izotop splenografisi (Klin Wochensch 1965); hematolojik hastalıklar ve karaciğer sirozunda dalak sintigrafisi (1965); karaciğer sirozunda radyokrom ile izotop çalışmaları (Acta Hepatosplenol 1966).
Almanya’dan dönüşünden sonra (1964) Ege Üniversitesi Dahiliye Kliniğinde nükleer tıp çalışmalarının başlamasını sağlamış ve kliniğin radyoizotop laboratuvarını kurmuştur. Bu alandaki yayınlarını özetlemek gerekirse:
51Cr ve 59Fe izotoplarının eşzamanlı kullanılmasının hematolojideki önemi (1967); radyoaktif izotopların hematolojideki önemi (1968); lenfoma olgularında izotop lenfografisinin değeri (1971); 131 İyot ile kan ve plazma hacminin tayini (1973), İyot tutulma testinde 48 saatlik ölçmenin önemi (1973); normal ve patolojik koşullarda dalak fonksiyonları (1973).
Dr Tartaroğlu 1976’da Dr Taylan Kabalak ile birlikte İzmir’de ülkemizin ilk özel nükleer tıp laboratuvarını kurmuştur. Ayrıca Türkiye Nükleer Tıp Derneği’nin kurucu üyeleri arasındadır. Alman Hematoloji Derneği’nin üyesi, uluslararası nükleer tıp derneklerinden European Association of Nuclear Medicine (EANM)’nin ve Society of Nuclear Medicine (SNM)’nin onur üyesi idi. Üniversiteden ayrıldıktan sonra muayenehane ve özel laboratuvar çalışmalarını sürdürmüş, 24 Nisan 2005’de aramızdan ayrılmıştır.
Prof Nail Tartaroğlu ile birlikteliğimiz THD’nin kuruluşunun ilk yıllarında ulusal kongrelerle sınırlı kaldı. Hocam İnceman ile iyi anlaşırlardı. Yanılmıyorsam, eşi İnceman’ın sınıf arkadaşı idi. Çevresinde saygı uyandıran bir kişiliği vardı. İyi klinikçi hekim niteliklerine sahipti. İç hastalıkları ve hematoloji konusunda bilgi dağarcığı genişti. Nükleer tıbba yöneldikten sonra kongrelerimizde onu göremez olduk. Tıpkı Prof Burhan Say’ın hematolojiden genetiğe kayması ve ABD’e yerleşmesinde olduğu gibi.