Ülkemizde hemostaz bilim dalının öncüleri arasında gelen Prof Dr Mustafa Karaca 15 Ocak 1929’da Denizli’nin Sarayköy ilçesinde doğdu. İlk öğrenimini Sarayköy Gazi İlkokulunda yaptı. 1946 yılında Denizli İsmet İnönü Lisesinden mezun olarak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. Fakülteyi 30.6.1952’de bitirdi.
1 Ocak 1953’de Yedek Subay Okulunda askerlik görevine başladı. 30.4.1953 – 30.6.1954 arasında Erzurum’da Sıhhiye Takım Komutanı olarak askerliğini yaptı. Terhis olduktan sonra, aynı yıl İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. İç Hastalıkları Kliniğinde ihtisasa başladı. Asistanlığı boyunca kan hastalıklarına yakın bir ilgi duydu ve bu dönemde Ord Prof Dr E. Frank’ın başkanlığında, ülkemizde hemostazın gelişmesinde büyük rol oynayan Dr Orhan Ulutin ile birlikte çalıştı.
Ekim 1958’de iç hastalıkları uzmanı oldu. Aynı yıl yeni kurulan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinin 1.İç Hastalıkları Kliniğinde çalışmaya başladı. 1.7.1959’dan 1961 yılının sonuna kadar ABD’de Boston, Tufts Üniversitesine bağlı St Elisabeth Hastanesinin Hematoloji Bölümünde (Prof.M. Stefanini) araştırıcı olarak çalıştı. 30.1.1962’de Ege Üniversitesi 1. İç Hastalıkları Kliniğine döndü. 24.5.1963’de hematoloji uzmanı oldu. Aynı yıl 28.11.1963’de doçentlik ünvanını aldı. 1968’de profesörlüğe yükseltildi.
Bu arada bir yıl süreyle İsveç Malmö Üniversitesinde, Prof. I.M.Nilsson’ un yanında çalışarak birlikte birçok yayına imza attı (1971-72). Bunların en önemlilerinden biri Ehlers-Danlos sendromunda trombosit-kolajen ilişkisinin bozulduğunun gösterilmesidir (1972).
1978-1982 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Kürsüsü Başkanlığını yürüttü. 26.2.1988’de Hematoloji Bilim Dalı kurularak başkanlığına getirildi ve bu görevi 8.9.1993’e kadar sürdürdü. 15.1.1996’da emekli oldu. 1999’da TÜBA Şeref Üyeliğine seçildi. Prof Karaca daha uzun süre verimli olabileceği bir çağda Parkinson hastalığına yakalanarak 2001 yılında vefat etti.
Karaca Hoca’nın çeşitli tıp dergilerinde yayımlanmış 290 yayını vardır. Bunlardan 93’ü yabancı dildedir. Literatürde doğrulanmış ve klasik kitaplara geçmiş buluşları vardır. ABD’de M. Stefanini’nin laboratuvarında aspergillin O’ adlı mantardan fibrinolitik bir madde elde ederek, bu maddenin in vitro, hayvan deneyleri ve insanda etkileri üzerinde çalışmalar yapmıştır (1962-63).
Kalitatif trombosit hastalıklarından primer trombopatide Dr Ulutin’le birlikte, trombositlerde bir açığa çıkış (release) bozukluğu olduğunu göstermiştir. Yine doğmalık ve edinsel trombopatilerde trombosit fosfolipidlerini ölçmüş, gerek miktarları, gerek yapıları yönünden normal olduklarını ilk kez göstermiştir.
Bunların dışında; hiyaluronidazın kan tromboplastininin oluşumunu inhibe ettiğini, skorbütte kalitatif trombosit defektinin varlığını ve bunun C vitamini tedavisiyle düzeldiğini, üremilerde trombopatik bir defekt olduğunu, kanserli olgularda defibrinasyon sendromunun (DİK) gelişebileceğini göstermiştir.
Dr Karaca, ayrıca birçok laboratuvar yöntemi de geliştirmiştir: trombosit damıtık su testi, trombosit osmotik direnç testi, trombin jenerasyonuna dayalı heparin yükleme testi, trombosit fibrinojeninin tayini gibi…
Dr Karaca, Stefanini ve Dameshek’ in “The Hemorrhagic Disorders” adlı kitabının ikinci baskısında (Grune & Stratton, New York, 1962), “Qualitative platelet deficiencies” bölümünü (Bölüm V, s. 238-246) yazmış ve burada İnceman, Ulutin-Karaca gibi Türk hemostazcılarının öne sürdükleri sınıflamayı temel olarak almıştır. Öte yandan, gene Stefanini ile birlikte, Encyclopédie Médico-Chirurgicale’ in (Flammarion, Paris 1962) trombosit hastalıkları ile ilgili iki bölümünü (“Purpuralar” ve “Trombosit bozuklukları (trombositopeni, trombopati ve trombasteni durumları) hazırlamıştır.
Prof Dr Karaca Türk Hematoloji Derneğinin kurucu üyelerinden olup bir dönem Derneğin İkinci Başkanlığı, uzun bir süre de Genel Sekreterliği görevlerinde bulunmuştur. 9-12 Haziran 1984’de İzmir’de 4. Mediterranian Blood Club kongresini düzenlemiş ve başkanlığını yürütmüştür.
Hocamız XXVII. Ulusal Hematoloji Kongresinin (İstanbul, Conrad Oteli) Onursal Başkanı olmuş, hastalığı nedeniyle katılamadığı bu kongrenin kendisine ayrılan oturumunda (12 Kasım 1999), Prof Dr O Ulutin çalışma arkadaşı Karaca’yı, Prof Dr F Büyükkeçeci ise, hocası Karaca’yı anlatmıştır. Oturumun sonunda Hocamızın kızına Türk Hematoloji Derneğinin gönül borcunu simgeleyen gümüş tabak armağan edilmiştir.