Belki meraklı ve dikkatli okurlarımız emperipolez'den daha önce söz ettiğimizi anımsayacaklardır (bkz Lenf düğümü sinüs proliferasyonları. Resim 4 Rosai-Dorfman hastalığı). Sözcüğün kökenine inersek, emperipolez'i anlamak kolaylaşıyor (eski Yunancada em: içinde; peri: orasında, burasında; polemai: dolaşmak). Büyük bir kan hücresinin sitoplazmasının içine daha küçük kan hücreleri girip dolaşıyorlar. Tekrar dışarıya da çıkabiliyorlar. Rosai-Dorfman'da lenfositler histiositleri yolgeçen hanı yapıyordu. Aşağıda sunduğumuz örnekte ise fibrozlu evrede bir primer miyelofibroz (PMF) hastasının Kİ'de çeşitli kan hücreleri megakaryositlerin içine girmiş durumda. Emperipolezi fagositoz'dan ayıran en önemli özellik içerideki hücrenin canlı kalıyor olması. Ne kendine, ne ev sahibine zarar vermeden… Belki ev sahibine zarar vermeme kavramı PMF için değişmiş bulunuyor (aşağıya bkz).
Resim 1. Kİ aspirasyonu yayması. A) Çekirdeği top gibi yuvarlak bir megakaryositin sitoplazmasına üç küçük kan hücresi yerleşmiş. Daha büyük büyültmede (resmi tıklayınız)çekirdeklerine dikkat edilirse nötrofil parçalı olmalılar. B) Megakaryositin sitoplazmasında ne de çok hücre var! Yukarıda bir tanesi de megakaryositin çevresine ilişmiş. Girecek mi? Yoksa çıkıyor mu?
adobe software download
Resim 2. C) Solda sitoplazmaya yerleşmiş iki kan hücresi görülüyor. Ortokromatofil eritroblasta benziyorlar. Megakaryositin sol yanından çıkan yılankavi uzantının bir protrombosit (proplatelet) olduğu çevredeki trombositlerden anlaşılıyor. D) Çıplak bir megakaryosit çekirdeği… Yukarsında ve sağında dağılmış sitoplazma içinde yer yer ortokromatofil eritroblastlar… PMF'da çıplak megakaryosit çekirdeklerine sık rastlanır.
Megakaryosit emperipolezi, miyeloproliferatif hastalıklarda, MDS'de ve seyrek olarak başka kan hastalıklarında da tanımlanmış. Çok çok düşük oranda normal iliklerde saptanabiliyor. Literatür bilgilerine göre en sık PMF'da görülen bir bulgu… Ve PMF'de en sık ilişen hücreler nötrofil parçalılar… PMF'da megakaryositlerin alfa granüllerinden açığa çıkan büyüme faktörlerinin (TGF-beta: transforming growth factor beta; PDGF: platelet derived growth factor; FGF: fibroblast growth factor) ilikte kolajen fibrozuna yol açtığı biliniyor. Emperipoleze uğramış nötrofil parçalıların bu faktörlerin salınımında rol oynadığı kabul ediliyor. Emperipolezin yoğun olduğu olgularda fibroz da daha yaygın. Trombopoetin ile yapılan fare deneyleri (TPO fareleri) de bu görüşü destekliyor (Blood 2000; 96:1342-1347; Blood 2004; 104: 3573-3580).